7 Şubat 2011 Pazartesi

The kids are all right?

Network
Faye dunaway çıksın ve etkili konuşma dersi versin. Bu kadar mı güzel konuşulur ikna edilir. aynı şekilde peter finch'de... film bol bol alt metinlerle döşeli ve fakat benim bunların pek bir kısmını kavrayamamış olmam olası çünkü dönemi hiç bilmiyorum.

August Rush
çok güzel romantik bir hikayesi var. keri russell zayıftı. tabi insan lyla ve louis ayrıldığında olum internet yok mu gazete yok mu kız meşhur araştırsana nerdeymiş bulsana, hey sen lyla hamilesin niye louis'i aramazsın sormazsın dese de artık görmezden geliveriyoruz.

The kids are all right
gelelim the kids are all right'a. hikaye şöyle nic ve jules lezbiyen çiftimiz aynı donörden (paul) sperm almışlardır ve biri kız biri erkek çocuk dünyaya getirmişlerdir. çocuklardan laser biyolojik babayı tanımak ister ve ona ulaşırlar paul bir şekilde aileye girer. nic ailenin daha erkeksi rollerini üstlenmiştir bu yüzden de biraz agresif, sert ve kuralcıdır. burada annette bening aldığı golden globe'u hakeden bir oyunculuk sergilemekte. julianne'im her zamanki gibi iyi fakat kendisinin çırpı bacaklarını izlemek pek hoş olmadı. film daha çok lezbiyen bi çiftin üzerine dönse de cinsellik içeren sahneleri daha heteroseksuel boyutta tutmalarına anlam veremedim. neyse iyi güzel hoş da bu film neden çekilmiş? ailenin önemi straight de olsa gay de olsa aile ailedir vurgulaması mı? hayır ben sona gelince pek bir yere bağlayamadım hikayeyi. sizce de çok havada bitmemiş mi?  oscarlara gelirsek bence aday olarak kalacak bu film. rakipler güçlü. film MGMT ile bitti bir o güzeldi evet.
The King's Speech
colin firth kuşkusuz bu senenin en iyi performansını göstermiş!. kekeme prens 6. george kardeşinin tahtı bırakmasıyla birden kendini tahtta bulur ama daha kalabalık karşında iki cümle kuramamaktadır. queen elizabeth rolüyle helena bonham güzel seçim. ama bütün filmi colin firth götürüyor hiç kuşkusuz.
* altyazıdaki başarısızlıklar filmi bir de beyazperde de izlememizi zorunlu kıldı ama izlenir.
Blue Valentine
A love story. yersen! biz böyle bildiğin hafif çıtır film beklerken film geldi bayağ bizi gerdi, sinirlendirdi.  karakterler çok güzel işlenmiş. zamanda oynamalarla hikaye haraketlendirilmiş. bir an bile sıkılmadık. genel olarak konu şöyle ki modern bi aileyi görüyoruz. doktor hanım kızımız cindy ile ufak tefek işlerde çalışan dean tatlı mı tatlı kızları frankie. anne baba arasında soğuk rüzgarlar esmekte ve evlilik yıkılmaya yüztutmaktadır. işte bu sırada hikayenin en başına dönüp her şeyin nasıl başladığını (cicim ayları) izliyoruz. dean ve cindy!nin otobüs sahnesi favorim.

Hiç yorum yok: